top of page

Dövüşçünün dopingi ''ADRENALİN''


Adrenalin, her şeyde suçu üstüne attığımız ve adı çoğu insan tarafından iyi bilinen bir hormondor. Sinirliyseniz sebebi adrenalindir, elleriniz titriyorsa sebebi adrenalindir, kalbiniz göğüs kafesinize sığmıyorsa sebebi adrenalindir. Fakat adrenalinin etkilerinin neler olduğunu veya bir sokak ortasında kavga etmekten başka çıkış yolunun bulunmadığı durumlarda adrenalinin ne gibi faydaları olduğunu gerçekten biliyor muyuz?

Adrenalin, böbreklerde üretilen bir hormondur ve insanın kendisi için potansiyel olarak tehlikeli olduğunu düşündüğü durumlarda doğrudan kana pompalanır. İnsanın zihnini alarma geçirir, kalp atışı ve kan basıncını artırır. Kişi tehlikeyle karşılaştığında bedenin önemli reaksiyonlarından birisidir. Adrenalin salgılanmasıyla, kan doğrudan kaslara pompalanarak saldırıya uğrayan kişi daha kuvvetli olur ve ağrı eşiği artar.

Bu etkiler yine çok iyi bilinen “fight or flight (savaş veya kaç)” denilen etkiyle birlikte gelişir. Hayvanlarda reaksiyon otomatiktir. Kendisini tehlikede hisseden hayvan doğrudan harekete geçer. Fakat insanlar akıllı varlıklar olduğundan, kültür ve kritik düşünce sayesinde bu doğal tepkimenin üstesinden gelinerek tehlike anında ne yapılması gerektiğine şuurlu şekilde karar verebilir.

Adrenalin sayesinde kişi, sokak kavgasında, hiç olmadığı kadar güçlü ve acılara dayanıklı olur. Evet, savaşmak veya kaçmak için tasarlanmış bu doğal reaksiyon, kendini korurken çok yardımcı olmaktadır. Ağrı eşiği arttığı ve kaslar daha fazla güç üretebildiği için saldırganın kurbanını kontrol etmesi veya etkisiz hale getirmesi çok daha zorlaşmaktadır. Adrenalin kanda dolaşmaya başlayınca kişi minyatür bir “Hulk” haline gelmeye başlar ve kendini saldırganlardan çok daha iyi korur.

Kana adrenalin pompalanınca oluşan (kalbin yüksek hızla atması, terleme, v.b.) etkilerle başa çıkmanın yolu aslında kolaydır. Bundan endişe duymak yerine sokak kavgası başlamadan kalbin yarışa başladığını kabul etmek ve bunu vücudun savaşa hazır olduğunun işareti olarak algılayarak kendini korumaya yardımcı bir unsur olarak görmek gerekir. Bu durumu Formula-1 yarışçılarının harekete geçmeyi beklerken arabaya gaz vermelerine benzetmek mümkündür. Yapılması zaruri diğer şey ise nefesi kontrol ederek, aşırı sık nefes alma durumuna düşmemektir.

Maalesef, adrenalin kaçma veya savaşma arasında belirleyici olurken, vücuda stress oluşturur. Adrenalinin kana karışması sürpriz bir şekilde olursa doğru düşünülemez ve hiç de hoş olmayacak bir tecrübe yaşanır. Kişi sakinleştiğinde adrenalinden kanda kalan artıklar hafif baş dönmesi, mide bulanması veya baş ağrısı gibi etkiler yapabilir.

İnsanların yapması gereken, adrenalinin etkilerini anlayıp, onun etkisindeyken kendisini koruyabilecek hale gelmeyi öğrenmektir. Ne kadar çok savunma sanatı antrenmanı yaparsanız, adrenalini gerçek bir kavga halinde saldırgana karşı o kadar etkili bir silah olarak kullanma becerinizi geliştirebilirsiniz. Adrenalinle yaşamayı öğrendikçe düşmanınız değil, en zor anlarda imdadınıza koşacak bir dostunuz olduğunuz görmeye başlarsınız. Şunun farkında olmak lazım ki, sokak kavgasında adrenalin vücuda dağılırken donup kalmak çok doğal bir durumdur. Bu durumdan olumlu bir şekilde kurtulmayı becerdiğiniz zaman, aynı etkilerle mücadele etmekte olan saldırgandan hayati bir kaç saniye öne geçmişsiniz demektir.

Adrenalinle dost olup, olası bir saldırı anında kendinizi çok daha üstün bir performansla koruyabilmek için düzenli savunma sanatı eğitimi gereklidir. Düzenli çalışma için en kısa sürede en yakın ATILIM WingTsun-Escrima okuluna giderek çalışmalara katılmayı ertelemeyin. En yakın ATILIM Okulu/Grubu için tıklayınız.

コメント


Featured Posts
Recent Posts
Archive
Search By Tags
bottom of page